12 Ağustos 2012 Pazar

Nasıl Yazıyorum? 1-Nasıl Hikaye Yazarım?


(Not: Bu yazı dizisi altında yazılanlar tavsiye ve dersten çok "mutfaktan notlar" mahiyetinde yazılardır. Yazma konusunda kitap tavsiyeleri, alıştırmalar ve ciddi dersler için Atölye Kalemkahveklavye.com'a bakabilirsiniz. MBY)

Şimdi diyeceksiniz "Ulan ne ara yazar oldun da tavsiye veriyorsun bide!!!" Mevzu öyle değil, amatör yazarım zaten ama işte yine de belli bir yazma sistemi oturtunca sizlerle de paylaşayım dedim. Benim gibi bir çok yeni yazan, yazmaya uğraşan ya da yazmak isteyen arkadaşımdan bu yönde tavsiye istekleri, yönlendirmeler gelince ben de kalkıp burada kaleme alıp acizane yardımcı olayım dedim. Yoksa ne çok satanlığımız var daha basılı eser bile yok kuru amatör yazarım, ama işte uzun amatörlük senelerinde bunları deşeledim, bir hayli faydasını gördüm.

Bu dediklerim ağırlıklı olarak fantastik hikayeler, yazılar içindir ama içinden kafanıza uyanları uygulayabilirsiniz sakıncası yoktur. Skeç yazmalarım, hikaye yazmalarım sırasında kurcaladığım yöntemler... Skeç yaza yaza hikaye yazmayı öğrendiğimde, skeçlerin temeline hikaye yerleştirmeyi, hikayeleri skeç-sahne mantığına göre yazmayı öğrendim. Umarım sizin de işinize yarar...

Mevzuya gelirsek...


Yazmak İçin Ne Gerek?

Üç şey gerekli. İlki sakin kafa. Yani ses anlamında değil kafanın arınması. Arınmış kafa nedir? Yani yazarken uğraşman gereken başka işin, görüşmen gereken birisi, mesaj atan sevgili faktörü, yetiştirmen gereken proje v.s hiç bir pürüz olmayacak kafada. Yazıya kolayca odaklanacaksın, olaydan kopmaman gerekir. Yazacağın gün başka bir mesele kafanı kurcalarsa, aklın başka yerde olursa o kafa durulmaz. Kafa durulmadı mı yazma işinden bir hayrı bekleme...

İkincisi konsantrasyon. Nasıl sağlarsın? Yazmak için değil hoşuna gittiği için yaz, geçiştirme üstünde dur, kurcala ve beyni zorla. Hoşa giden ve anlatmaktan zevk almaya başladığın andan itibaren konsantrasyon başlar. Hiç kesmeden yazmaya devam edesin, bu bir süre sonra alışkanlık haline gelir. Hani bir şeyi yazarken o yeri ya da olayı tarif ederken hoşuna gider ve yazı akıp giderken tuhaf bir his duyarsın ya onu sürekli hale getirmek bu isteiği hiç kesmeden yazıya konsantre olmaktır.

Üçüncü adım ise ilham. Bu üçüncü olmadan diğer ikisi bir halta yaramaz. İlhamdan kasıt hikaye konusundan ziyade yazma gücüdür. Kendini eskiden yazdğın hikayelerle veya taslakları okuyarak motive ederek ilhamı sürekli hale getirebilirsin. Motivasyon asıl ilhamdır. Yeni hikayeler için gördüğün bir olay, bir skeç için birisinin esprisi senin çıkış noktanı oluşturabilir. İlham budur, yoksa elin perisi cini sen hikaye yazasın diye yanında yörende fink atmaz pek.

Peki bu üçün artı biri var mı? 

Var tabi sayın kalemdaş. Her yazarın bir "çalışma gusto"su vardır. Nedir? Kimi müzik dinler kimi aynı daktiloyla aynı kalemle yazar. Kimi eski bir osmanlı konağına yerleşir, kimi otele yerleşir şehir dışında, kimi yazlığa gider. Kimi kahve içmeden yazamaz bir diğeri yemek sırasında yazar. Ben yazarken tarihten balkanlardan osmanlıdan ve bir nice değişik acayip müziği dinleyerek yazmaktan zevk alırım misal.

Şu nokta unutulmasın bunlar şart değildir. Klavye yahut kağıt, yazmaya oturduktan sonra neresi olursa olsun ve hangi koşullar altında olursa olsun insan yazıyor. Sadece bazı şartlar (şahsına göre değişir) yazmayı daha bir körüklüyor o kadar.

Şimdi gelelim diğer noktalara...


Nasıl Hikaye Yazarım?

Nasıl hikaye yazılır konusunda bir sürü yazı ve tavsiye var. Bunların çok faydasını gördüm, siz de bunları kurcalayın bir çok şey görüp öğrenirsiniz. Ama bir zaman sonra kendi formülünüzü bu şekilde oluşturmanız da olası tabi.

Öncelikle olayı kurgulayacağız. Yani temel hikayeyi, asıl mevzuyu kısaca bir paragraf ya da bir kaç cümle ile belirleyeceğiz. "İki savaşçı bir duvar yıkıntısının ardında bir hazine buluyorlar sonra bunu satmak üzere şehre indiklerinde dolandırılıyorlar. Dolandırıcıya sonradan tesadüf edip hazineyi yeniden ele geçiriyorlar." gibisinden bir plan hikayemizin temelini, iskeletini oluşturacaktır.

Daha sonra kişileri kurgulayacağız. Ana karakterleri kurgulayacağız öncelikle. Bunları hikayede belirtmemize gerek yok ama bizim bilmememiz için, bir cümlede veya hareketinde o özelliğini görebileceğimiz, ya da tek cümlede değinilebilecek bir geçmiş. İki savaşçı ve dolandırıcı ana karakter olduğuna göre önce bunları kurgulayacağız yukarıdaki şekilde. Ardından yan karakterler, sahne sahne her bir figüre dek kısaca belirlenecek ve bu belirleme kesişim noktasında birleşecek şekilde yazdığımız ana hikayede birleşecek. Böylece bunların da özelliklerine göre hikayenin içeriği şekillenmeye başlayacak hatta ara olaylar, kısa hikayeler-anekdotlar belirecek elimizde.

Bunun ardından durum kurgulaması yapacağız. İki kısımdan oluşur bu. İlk kısım, genel durum yani karakterler hangi dönemde ve coğrafyada ya da hangi gerçeklikte bulunuyorlar. Gerçek veya hayali bulundukları dönem ve coğrafyanın o anki siyasi-kültürel-tarihsel durumunu göz önünde bulundurmalıyız. İkinci kısım ise özel durum yani karakterlerin içinde bulunduğu durum. Bir savaştan mı kaçıyorlar ya da bir şey mi arıyorlar, bir yolculuk mu yapıyorlar bu gibi özel durumlar sahne sahne kurgulanmalı. Olaylar, konuşmalar, cümleler, espriler ve tespitler, karakterlerin hareketleri, ruh halleri, ideolojik ve psikolojik halleri buna göre şekillenecektir çünkü.

Fikir ve tema kurgulaması ise son adımdır ve hepsini kapsayacaktır. Ya bir ders, ya bir fikir, ya bir tespit ya da basit bir espri olabilir bu. Bu ya hikayeye göre ortaya çıkmıştır ya da o ana kadar bir şey ifade etmeyen hikaye son anda belli bir tespit-espri-fikir ile birlikte bir mana kazanır, ruh sahibi olur. Hani illa ki aforizma, tespit kasın demiyorum ama ya yazmadan önce ya yazdıktan sonra muhakkak bir anahtar cümle çıkar. Bunu bize bir tiyatro seminerinde Aliye Uzunatağan hocamız öğretmişti. Yönetmenin eserin içinden bir anahtar cümleyi, oyunun tamamını anlatan o cümleyi seçerek oyunculara söylediğini bu anahatar cümleyen göre oyuncuların role hazırlandığını söylemişti.

Peki bunları da yaptık hikayeyi nasıl kurgulayacağız, bunlar nasıl gelişecek? Kurgular ve noktalar arasında bağlantı kurmak için basit bir yol var. İstihbarat analizcilerinin, analiz metotlarından biri olan ama çok uç noktalarda komplo teorilerine ve olasılıklarına yol açtığı için pek tercih edilmeyen bir yol vardır. Bu yol geniş olaylarda ne denli başarısız ise dar manada, bireysel yaşamda, bir hikayede oldukça faydalıdır. Aşina olduğumuz bir metot bu. Bilinen adı ise "Kişiler ve Olaylar Arası Bağlantı Matrisi"dir. Hani bizim facebook'ta ve bazı sosyal platformlarda takip ettiğimizi kişinin bağlantılarını, paylaştığı şeyleri hatta iki ayrı bağımsız kişinin benzer hareketlerini gözlemleyip: "Acaba sevgililer mi?", "Yakınlıkları ne" türevinden sorularımıza cevap aradığımız vakit yaptığımız şeydir. İki kişi arasında yorumlardan paylaşımlara belli ortaklıklar, vurgular ararız. Bunu hikayeye nasıl uyarlarız peki? Planı yaptıktan sonra bu temaları, kurguları birbirleriyle ilgi ve yakınlarına göre yan yana getirmek ve asıl hikaye örüntüsünü bu şekilde oluşturmak.  Bu zaten metnin gelişimine göre az biraz ortaya çıkar ve bunu çok zorlanmadan yapabiliriz.

Nasıl Konu Bulabilirim? Nelerden Beslenebilirim?

Benim abilerimden, ablalarımdan, ustalarımdan ve kalemdaşlarımdan bu işe dair öğrendiğim bir şey var ise yazarlık mevzularında, bir yazar bulabileceği her kaynağı her olanağı deşelemeli, merak etmeli, ilham'ı her yerde aramalıdır. İnternet, videolar, film ve diziler, kitaplar, tür ayırmadan, zamanımız yok ise izleyen veya ilgilenen kişilerden aldığımız bilgilere dek ufkumuzu geniş tutacağız. Haberler, yorumlar, sözlükler bunlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacak. 

Ama özellikle dört tavsiyem daha var.

1-) Facebook'ta edebiyat ve kütüphane profillerini eklemeniz. Böylece kültür-sanat ve düşün-yazın ortamıyla daha içli dışlı olacaksınız. Skeç yazıyor olsanız bile bunu tavsiye ederim, okuyamadığınız kitaplar ve duymadığını fikirler için bu elzemdir. Dahası elinizden geldiğince farklı farklı insanların paylaşımlarını görebileceğiniz bir hesap oluşturun. (Alternatif hesap da açabilirsiniz) Eğer yarım saat içerisinde facebook'a baktığınızda Azer Bülbül dinleyeni de Klasik Müzik dinleyeni de, nihilistini de, dindarını da tek bir duvarda farklı fikir ve dünyaları, bakış açılarını değerlendirerke görmeye başladığınızda ufkunuzda belli bir genişleme olacaktır, tavsiyemdir.Amatör  ya da profesyonel tiyatro oyuncuları, sanatçılar, şairler, fikir yazısı yazanlar, gazeteciler v.s bu kategoriye dahil edilebilir. İnsanların deneyimleri size yaşayamadığını şeyler konusunda muazzam bir kapı açacaktır.

2-) Twitter hesabınız illa ki vardır. Takipçi sayınızın takip ettiklerinizden fazla olmasına titizleniyorsunuz ya da takip edeni takip ederim mantalitesinden gidiyorsunuz. İkisi de sakat. Ya hesabınızdan ya da alternatif hesabınızdan öyle bir hesap oluşturun ki takip ettiğiniz kişi sayısı, takipçilerinizden kat kat fazla olsun. Evet bir dakika içinde yüzlerce tweet duvarınızıa dolacak ve kafanız karışacaktır ama onları tek tek dolaştığınız, fikirden fikire aktığınız zaman oldukça faydalı olduğunu göreceksiniz. Birden fazla görüş ve farklı bakış açıları tek duvar altında adeta bir beyin fırtınası oluşturacaktır.

3-) Kütüphanelere gidiyor musunuz? Ödev ve araştırma haricinde de gitmeye çalışın. Kütüphane çalışanlarıyla belli bir yakınlık okuyamadığınız kitaplar ve fikirler hakkında yine önemli bir bilgi kaynağıyken, sürekli kütüphaneye gelen müdavimlerle tanışıklık ve ayaküstü sohbet yine belli bir bilgi kaynağıdır. Ayağınızı alışıtırın.

4-) Okul kantini olur, belli bir kafe olur hatta internet ortamı olur, yazma işini birlikte yürüttüğünüz yazar arkadaşlarınızla sık sık bir araya gelerek çalışmalarınız üzerinde beyin fırtınası yapmanız, sohbet etmeniz belli bir bilgi akışının sağlanmasına, edinemediğini ulaşamadığını yöntemlere ve deneyimlere ulaşmanıza aracı olacaktır. Hele ki skeç yazıyorsanız, belli bir konuşma sonrasında bilgiler karılır, fikirler saçılır yeni yeni şeyler çıkar. Bunu hikaye yazarı ve çizgi romanla uğraşan çizer arkadaşlarımla internet üzerinden sık sık yaparım. Çeşitli elden raporlar ve bilgiler toplayan istihbaratçıların, toplanıp raporlarını tek elden değerlendirmeleri gibidir çok faydasınız görürsünüz.

 
Hadi kolay gelsin kalemdaşlar...

4 yorum:

  1. Harikaa çok teşekkür ederim internetten bi kitap yazıyorum her bölüme ayrı bi hikaye atıyotum bi kaç aydır ilgilenmedşm ama yrniden yazmayj planlıyodum ilham alıcak şeyler vs ararken zorlamıyorum yani bi korku kitabı biraz yaratıcılık istiyor çok yardımı oldu hatta şuan bile birsürü kurgu var kafamda :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben korku kitabı yazdım bugün bastırdım Adı HABLİS şimdi çocuk kitabı yazıyorum eğer ihtiyacın olursa yardı edebilirim

      Sil
  2. Ömer Seyfettin ve Sait Faik Abasıyanık ın hikayelerinden de örnek
    alabilirsiniz

    YanıtlaSil
  3. Çok okumak lazım çok. Hem de her şeyi ayırt etmeden okuyun.

    YanıtlaSil