20 Şubat 2015 Cuma

Nasıl Yazıyorum? 2-Hikaye Kurgusu Üzerine

"Horror Writer" Shane Tyree'ın illüstrasyonu


Bu yazı serisinin ilkinde açıklamıştım. Sağdan soldan gelen "yazarken neler yapıyorsun" soruları üzerine kaleme aldığım bir yazı, sonradan gelen başka sorular üzerine yeni yazılar kaleme almamı gerektirdi. Mesela bir arkadaşla yaptığım bir yazışma üzerine "hikaye kurgularken neler yaptığımı" not almıştım, onu şimdi düzenleyip yayınlamaktayım. Bu amatör bir yazarın, "nasıl yazdığına" ilişkin aldığı notlardır, sakın ha bir kural, gereklilik vs. gibi görmeyin. Sadece kendi yazı şeklim üzerine aldığım notlardır. Bir çeşit günlük yani...

Ben yazarken nasıl kurgulamaktayım hikayeyi?

Genelde kurgu ve akışı belirlerken iki ayrı metot uygulamaktayım. Bu iki metodu öğrenmemem üniversite yıllarımda dahil olduğum tiyatro çalışmaları sırasında olmuştur. Senaryoyu o an belirleyip sahnede canlandırdığımız "doğaçlama skeçler" yaza yaza, hikaye kurgularını daha eli düzgün yazabilmeye ve başı-sonu belli öyküler çıkarabilmeye başladım. En azından kendi öykülerimi buna göre yazdım.

Bu iki metot aslında çok bilindik ve basit metotlar ama benim de işime yaradılar. Biri klasik "hikayeyi köpürtme" diğeri ise yine bilindik "beyin fırtınası" dedikleri yöntem. Bu iki yöntem klişe olsa da işime bir hayli yaramıştır. 

Hikaye köpürtme, elimde belli bir öykü konusu varsa uyguladığım metottur. Anlatılmış bir şehir efsanesi, birinden duyduğum bir söylenti, tarihi bir kaynakta aktarılan herhangi bir anekdot vb... Bu hikayenin akışını ve karakterleri belirledikten sonra hikayeyi yazarım. Beyin fırtınası ise sıfırdan yazacağım öykülerde kullandığım, yazmadan önce adını ve türünü belirlediğim, ardından temasını belirlediğim metottur. Böylece hikayenin unsurları ve genel akışı ortaya çıkınca karakterleri de ona göre belirler, mekanı vs. seçtikten sonra kaleme alırım. Hikaye bu tabloya göre şekillenir.

Genelde çeşitli sitelerde vs. birlikte yazdığım arkadaşlarım korku öyküsü yazmak istediklerini ama hiç yazmadıklarını söyleyince onlara genelde alıştırma açısından şunu tavsiye ediyorum: "Bilinen bir söylenceyi veya şehir efsanesini öyküleştirmeyi" dene... Yani onu "şu şöyle demiş" kalıbından çıkar ve karakterleriyle, akışıyla, bizi bir sonraki adım için meraka düşürüp germesiyle, başlangıcı ve bitişiyle bir öykü çıksın ortaya.

Diyelim ki elimizde bir paragraflık bir şehir efsanesi var ve bunu bir korku hikayesine dönüştüreceğiz. Bunu köpürtmeden önce hikayeyi kimin gözünden anlatacağımızı belirlemek hikayeyi köpürtmede, yazmada oldukça yardımcı olacaktır. Hikayenin belli olan akışını farklı unsurlarla detaylı hale getirdikten sonra karakterleri de buna göre belirleyebiliriz ki bunlara belli özellikler de ekleriz. 

Yazma ve hikaye oluşturma aşamasında önemli olan husus şudur: "Bir sonraki paragrafı okuyucu nasıl merak eder hale gelir?" ya da "Bir paragraf sonrası için okuyucuyu nasıl heyecanlandırabilir?". Bu noktada bir hususa daha dikkat edilmeli, cümleleri seçerken ve haliyle anlatırken akla ilk gelen cümle yerine düşünülmüş cümleler yazmak, kontrollü bir şekilde hikayeyi köpürtmemize ve başı sonu belli bir öykü haline getirmemize yardımcı olur. Bunda temel düsturum genelde okuyucuyu bir sonraki cümleyi meraklandıracak cümleler kurmaktadır.


Serinin üçüncü yazısı ilham arayışı üzerine olacak.

Haydi kolay gelsin kalemdaşlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder